Mobbing kavramı son yıllarda,
özellikle yoğun iş hayatı içerisinde karşılaşılan ve de tam olarak bu kavramın
anlamının net olarak bilinmediği veya anlam içerisinde bir takım boşlukların
bulunduğu bir olgu. Aslında sadece iş hayatı olarak belirtmek pek de doğru sayılmayabilir.
Günlük yaşantımızda, ailemiz içerisinde veya arkadaşlarımız arasında dahi -adı mobbing
olmasa da- benzer durumlarla karşılaşabiliyoruz.
Özellikle de giderek
yalnızlaştırılan ve de bireysel hayat statüsü oluşturularak ‘ben’ odaklı yaşam politikasının
daha geniş kitlelere ulaştığı şehirlerde sıklıkla görülmektedir bu olgu.
Hoşgörü, güven ve de sevgi düzeyinin düşürülmesi ile hırs, bencillik ve art
niyet gibi bir takım olumsuz davranış ve duyguları da akabinde getirmiştir. Tüm
bunlarla beraber hep daha iyisi olma ve güç mantalitesini –daha çok hiyerarşik
düzen içerisinde – kötüye kullanma veya kişinin kendi hegemonyasını kurma
arzusu da hem iş hem de sosyal çevre düzeyimizde karşılaşılan manzaralar
içerisinde yer etmiştir.
Mobbing literatüre yeni giren bir
kavram olduğu için, Türkçe karşılığı konusunda henüz bir netlik
bulunmamaktadır. Türkçe karşılık olarak “işyerinde psikolojik şiddet”,
“işyerinde psikolojik taciz”, ”işyerinde manevi taciz”, “duygusal şiddet”,
“yıldırma” gibi kavramlar kullanılmaktadır. Ancak mobbing olgusunun birinci değişmez özelliği işyerinde gerçekleşmesi
gerekliliğidir.
Basit anlatımıyla ise; "bir
veya birkaç kişinin bir diğer kişiye uyguladığı, düşmanca ve ahlaka, etiğe
aykırı yöntemlerle sistematiksel olarak yaptıkları psikolojik bir
baskıdır" diyebiliriz.
Dr. Heinz Leymann, 1980’li
yıllarda mobbing terimini iş hayatındaki baskı, şiddet ve yıldırma
hareketlerini tanımlamak için kullanmıştır. Leymann mobbing uygulayan kişileri;
aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı olan kişiler olarak tanımlıyor.
Mobbing bir noktada kişiler
arasındaki çatışma olarak da adlandırılmaktadır ancak, Leymann’a göre, çatışma
ve mobbing kavramları birbirinden farklıdır. Bu iki kavramın birbirinden farkı,
olayın ne olduğu veya nasıl olduğu değil olayların sıklığı, süreci ve olayların
etkisiyle açık bir şekilde ortaya çıkan psikolojik, psikomatik ve patolojik
sonuçlardır.
Çatışma kavramı ise iki veya daha
fazla kişi ya da grup arasındaki çeşitli kaynaklardan doğan anlaşmazlıktır.
Mobbing’ e ait farklılıkları şöyle
sıralayabiliriz;
·
İşyerinde
gerçekleşmelidir.
·
Üstler
tarafından astlarına uygulanabileceği gibi, astları tarafından üstlerine de
uygulanabilir ya da eşitler arasında da gerçekleşebilir.
·
Sistemli bir
şekilde yapılmalıdır.
·
Süreklilik
kazanmış bir sıklıkla tekrarlanmalıdır.
·
Kasıtlı
yapılmalıdır.
·
Yıldırma,
pasifize etme ve işten uzaklaştırma amacında olmalıdır.
·
Mağdurun
kişiliğinde, mesleki durumunda veya sağlığında zarar ortaya çıkmalıdır. (Mobbing
insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler, kişinin kendine yönelik
kuşkusunu artırır, paranoyaya ve kafa karışıklığına neden olur, kurban kendine
güven duygusunu yitirir, kendisini yalıtabilir, huzursuzluk, korku, utanç, öfke
ve endişe duyguları yaşar. Mobbing, ağlama, uyku bozuklukları, depresyon,
yüksek tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma
sonrası stres bozukluğu yaratabilir. Bu gibi durumların hepsi fiziksel ve
ruhsal bozukluklara neden olan mobbing belirtileri olarak adlandırılabilir.)
·
Kişiye
yönelik olumsuz tutum ve davranışlar gizli veya açık olabilir.
Mobbing durumu kişiye
güvenilmediğinin hissettirilmesi, mesleki yeterliliğin sorgulanması, kişiden bilgi
saklanması, kişinin görmezden gelinmesi / gruptan izole edilmesi, -kasten-
verilen süre içerisinde bitirilemeyecek görevler verilmesi, yetkilerinin
azaltılması gibi başlıklar içerisinde kendini göstermektedir.
Bunun dışında, kişi aniden
yetersizmiş gibi gösterilebilir, daha önce sorun olmayan küçük hatalar çok
büyük hatalarmış gibi gösterilebilir ve kişiyi utandırma eylemleri yapılabilir.
Bu yapılan şeyler sadece işveren değil diğer çalışanlar tarafından da
yapılabilir. Yani yöneticiler tarafından bazı çalışanlar mobbing uygulamak için
azmettirilebilir.
Özellikle, çalışanlar tarafından
yapılan bu gibi şeyler için kişi kurumun yetkili kişilerine başvurduğunda, bu
kişiler tarafından da olumsuz bir tavır alır ve başvurusu reddedilir. Sonuçta
kişi istifa etmeye mecbur olur ve sanki bu kendi isteğiymiş gibi gösterilir.
Mobbing’ in bazı
noktalarda kafa karıştırıcı bir kavram olmaktan da kendini alamadığı bir
gerçek. Yoruma çok acık bir olgu olması nedeniyle suistimal edilme olasılığı da
oldukça yüksektir.
ABD’li köşe yazarı, Pulitzer Ödüllü
gazeteci Art Buchwald’ın bir makalesinde şöyle bir olaya yer verilmiştir;
Bir gökdelenin asansörüne binen adam kendini kabinde
bir kadınla yalnız bulur ve aklından süratle şu düşünce geçer, “Acaba bu kadına
merhaba mı desem daha çok tazminat öderim, hiç selam vermesem mi?” Çünkü
tazminat davası takıntılı ABD’de, selam verse sarkıntılıktan, selam vermese
saygısızlıktan kendisine bir dava açılması tehlikesi vardır.
Sanki bu kavram her derde deva
olacakmış gibi bir algı oluşturabiliyor bazen. Herkes her şeyi mobbingden
sayabiliyor. Açıkçası kafalar biraz karışık. Mobbingi iş yüküyle, ayrımcılıkla,
terbiyesizlikle karıştırmamalı.
İşyerlerinde psikolojik tacizi
uygulayanların ve mağdur/mağdurların performans ve verimlilikleri ile işe
ayırdıkları zamanda önemli kayıpların meydana gelmesinin yanında işletmeye olan
diğer muhtemel etkileri ise aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
·
İşyerinin
genel verimliliği olumsuz etkilenir.
·
Çalışma
ilişkileri bozulur, çalışan ve yöneticiler arasında uyumsuzluklar başlar.
·
Devamsızlıklarda,
izinlerde ve sağlık raporlarında artış görülür.
·
Örgütsel
bağlılığın azalmasına/yok olmasına yol açar.
·
Yeterlilik
ve tecrübe sahibi çalışanların kaybedilmesine yol açar.
·
İşgücü
devrini yükseltir.
·
Konunun
işyeri dışına taşınması halinde kurumun saygınlığı ve marka değeri zarar görür.
Hukuksal olarak tanınan haklarımız
nelerdir?
6098 sayılı Borçlar Kanununun 417.
Maddesinde, işçinin hem kişiliğinin, hem de yaşam ve vücut bütünlüğünün
korunmasına yönelik olarak düzenleme yapılmıştır. Maddede, işveren-işçi hizmet
ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak, saygı göstermek, işyerinde dürüstlük
ilkelerine uygun bir düzeni sağlamak, özellikle işçilerin psikolojik ve
cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla
zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür hükmüne yer
verilmiştir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün 2000 yılının
Ekim ayında yayımladığı rapora göre, Almanya’da her yıl psikolojik sağlık
problemleri nedeniyle alınan izinler 2.2 milyon dolar maliyete neden
olmaktadır.
Almanya’da yapılan başka bir araştırmaya göre, 1.5
milyon çalışan işyerinde psikolojik tacize maruz kalmaktadır. İşyerinde yaşanan
psikolojik taciz, ekonomik bakımdan yaklaşık olarak 13 milyar Euroluk zarara
sebebiyet vermektedir.
Alman Federal Çalışma Bakanlığı verilerine göre ise
intiharların yüzde 10’u işyerinde psikolojik taciz nedeniyle gerçekleşmektedir.
Birleşik Krallık Sağlık ve Güvenlik Bakanlığı’nın
yayınladığı bir rapora göre işyerinde psikolojik taciz gibi işyeri sorunlarının
neden olduğu iş stresinin ülke ekonomisine yıllık maliyeti yaklaşık 4 milyar
sterlindir.
Leymann’ın İsveç’te yaptığı bir araştırmaya göre,
işyerinde psikolojik tacizin kişi başına düşen maliyeti 30.000 ile 100.000
dolar civarındadır.
Western
Washington Üniversitesi profesörlerinden sosyal psikolog Gary Namie'ye göre, mobbing
kurbanlarının % 41’i bunalıma giriyor, kadınların % 31’i,
erkeklerin % 21’i Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) teşhisiyle bir kez
daha işyerine dönemeyerek çalışamaz oluyor. Tam anlamıyla çalışanın kuruma ve
topluma olan katkısı sıfırlanıyor.
Psikolojik tacizin işyerlerinde yaşanmaması ve/ veya
önlenmesi için işyerleri, psikolojik tacizi önleyici politikalar
geliştirmelidir. Bu çerçevede işyerlerinde mobbing konusunda tehlikeleri
anlatan broşürler dağıtılmalı, işçilere ve yöneticilere yönelik eğitim ve bilgilendirme
çalışmaları yapılmalıdır. Mobbing olaylarının incelenmesi için yöntemler
geliştirmeli, işyerinde psikolojik tacize teşebbüs eden kişiler için disiplin
cezaları ve rehabilitasyon önlemleri almalıdır. İşyerlerinde psikolojik tacizi
önlemek için alınacak tedbirlerde, bu yöndeki iddiaların araştırılması ve
soruşturulmasında “gizliliğin korunmasına” özel hassasiyet gösterilmesi önem
arz etmektedir.
Bu gibi önlemlerle işyerlerindeki mobbing vakalarının
önüne geçilebilecek ve çalışma şartlarının kalitesi arttırılarak güvenli,
sağlıklı ve verimli çalışma hacimleri oluşturulabilecektir.